Öğretmene Ek Ödeme Gündemde

Ahmet Özer, 2012 Toplu Sözleşme Görüşmeleri'nde en önemli gündem olarak masaya getirdikleri; ancak hükümet tarafından görmezden gelinen ek ödemenin yeniden gündeme gelen kariyer basamaklarıyla karıştırıldığını gördüklerini ifade etti.

Kariyer basamakları uygulamasının ek ödeme anlamına gelmediğini dile getiren Özer, ek ödeme ve kariyer basamakları uygulamasının yeniden getirilmesi taleplerinin birbirinden ayrı ele alınması gerektiğini söyledi. Görevde yükselme ve unvan değişikliğine de değinen Özer, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarının da 2013'te yapılmasını istedi.
 
Eş Durumu Atamasına İlişkin Düzenleme Acilen Yapılmalıdır
 
Eş durumu atamalarına ilişkin düzenlemelerin halen yapılmadığından yakınan Özer, bu nedenle birçok öğretmenin ailesinden ayrı yaşamak zorunda kaldığını vurguladı. Ahmet Özer, “Şu anda binlerce öğretmenimiz ailesinin, çocuklarının çok uzağında görevlerini yapmaya çalışmaktadır. Bu durumdaki bir öğretmenimizden tam verimi almamız mümkün değil. Bu eğitime çok büyük katkı sağlamaz, aksine zarar verir. Aklı ailesinde olan bir öğretmen işine motive olmakta zorluklar çekmektedir. Eş durumu atamalarındaki bu sorun ortadan kaldırılarak hem ailelerin mutlu olması sağlanmalı, hem de öğretmenlerimizden daha fazla verim almanın önü açılmalıdır.” dedi.
 
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nden Soru Gelecek Olması Öğretmenlerimizi Motive Edecektir
 
ÖSYM'nin ortaöğretimde zorunlu ders olarak okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden YGS ve LYS-4'te soru sorulacağı türünden açıklamasını olumlu karşıladıklarını kaydeden Özer, “Okulda zorunlu olarak okutulan bir dersin sınavda çıkması kadar doğal bir şey olamaz. Bu dersin sınavlarda sorulacak olması istihdam sorunu yaşayan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin motivasyonunu artıracağı gibi dershanelerde kendilerine istihdam imkânı bulmalarının da önünü açacaktır” şeklinde ifadeler kullandı.
 
Kılık-Kıyafet Serbestliği Her Alanı ve Her Kurumu Kapsayacak Hale Getirilmelidir
Genel Başkan Vekili Ahmet Özer konuşmasında okullardaki kılık-kıyafet değişikliğine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. “Yapılan değişiklikleri, özgürlükler kapsamında olumlu ve önemli buluyor ama yetersiz görüyoruz” diyen Özer, Hükümetin çalışma hayatında devam eden kılık kıyafet yasağına da bir an önce son vermesini istedi. Ahmet Özer, sözlerine şöyle devam etti: “Kız öğrencilerle ilgili diğer derslerdeki kılık ve kıyafet yasağıyla birlikte bir adım daha atılarak bayan öğretmenler ve diğer tüm kamu çalışanları için de uygulanan yasağın tamamen ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Hatta erkek öğretmenlerimiz de kıyafet serbestîsinden artık faydalanmalı ve kravat takma mecburiyetinden kurtularak günlük kıyafetleriyle okuluna gidebilmelidir. ‘Kamusal alan' adına yapılan dayatmalar ve meşru olmayan yasal düzenlemeler bir an önce son bulmalıdır. Kamusal alana girene kadar değil, bu ülkede zulüm bitene kadar saçmalıklarla mücadele etmek vicdan sahibi herkesin ortak görevidir. Herkesi torna ürünü olarak görmek isteyen zihniyet, farklılıklara tahammülde hazım sorunu yaşıyor; “Kamusal Alan” diye zihinlere çizgiler çiziyor ve bu alanda hizmet üretenin özgürlüklerini elinden alıyor.
Türkiye yeni anayasayı konuşuyor. Yeni anayasa “din ve vicdan hürriyetini” teminat altına almak zorundadır.”
 
 
İş Güvencesiz Memurun Keyfilikten Dolayı Mağdur Edilmesinin Vebalini Kimse Ödeyemez
 
Memurun iş güvencesine dokunulacağı yönündeki haberler ve hükümet yetkililerinin bu konuda sessiz kalması kaygı verici olduğunu dile getiren Ahmet Özer, memurun iş güvencesinin elinden alınması sosyal devlet olgusuna aykırı olduğunu ve uygulanması halinde keyfiliklerin önünün alınamayacağını kaydetti. Özer, “Memurun işten çıkarılması gerekçesinin tarafsız, objektif olacağını kim söyleyebilir. Objektif olmayan sebeplerden dolayı, keyfilikten dolayı bir memurun bile işten çıkarılması, çoluk çocuğunun mağdur edilmesinin vebalini kimse ödeyemez. Şu çok iyi bilinmelidir, iş güvencesini tartışmaya açanları biz de tartışmaya açarız” şeklinde konuştu.
 
Memurun da siyasete aktif katılımı sağlanmalıdır
 
Özer, memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılması konusunu Memur-Sen'in toplu görüşme ve toplu sözleşme masasına taşıdığını hatırlatarak, “Konfederasyonumuz tarafından düzenlenen kongrelerde bu konuyu farklı şekillerde ele aldık. Yine referandum sürecinde toplu sözleşme hakkına ‘evet' derken, yeni anayasanın olmazsa olmazı olarak toplu sözleşmenin tamamlayıcı unsuru grev hakkının verilmesiyle memurlara uygulanan siyaset yasağının kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Bu yasak kaldırılarak memurların siyasete aktif katılımının önü açılmalıdır.” dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Öğretmen Haberleri 2024 Haberleri