Haziranda 28bin Ağustosta 100 bin atama yapılmalı!

TÜRK EĞİTİM-SEN ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLER İLE EYLEM YAPTI

 GENEL BAŞKAN KONCUK HAZİRAN’DA 28 BİN, AĞUSTOS’TA 100 BİN ATAMA İSTEDİ.

Türk Eğitim-Sen ataması yapılmayan öğretmenler ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı. Ataması yapılmayan öğretmenler ellerinde ‘Haziran’da 28 bin adaletli atama istiyoruz’ yazılı balonlarla Türk Eğitim-Sen’den Milli Eğitim Bakanlığı önüne yürüdü.

Eyleme Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, İlksan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Türkiye Kamu-Sen’e bağlı diğer sendikaların genel merkez yöneticileri, Ankara 6 No’lu Şube Başkanı Veli Keskin ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen ataması yapılmayan yüzlerce öğretmen katıldı.

’28 Bin Atama!!! Teknik Öğretmeni Yabana Atma’, ‘Eyleme Ömer, Söyleme Ömer, Adalet Yerini Bulmadı Ömer’, ‘Eğitime Önem Geleceğe Yatırımdır’, ‘Çılgın Proje Yerine Çılgın Atama Yapın’, ‘Ömer D. Gitsin, Betzat Ç. Gelsin’, ‘Durmak Yok Ücretli Köleliğe Devam’, Hayvan Hakları Var, Öğretmen Hakları Yok’ şeklinde pankartların yazılı olduğu eylemde; ‘Susma Haykır Atama Haktır’, ‘Atama Yapılsın Bu Hesap Kapansın’, ‘Öğretmenler Burada Bakan Nerede?’ ‘55 Bin Dediniz, Hakkımızı Yediniz’ şeklinde sloganlar atıldı.

 ‘Haziran’da 28 bin adaletli atama istiyoruz’ yazılı 1000 tane balon patlatıldığı, KPSS kitaplarının Bakanlık bahçesine atıldığı eylemde bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, şunları söyledi: “Buraya Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e umut beslediğimiz için geldik. Bakan bizi dinliyorsa kulaklarını iyi açsın. Eğer Bakan burada değilse danışmanları kuklalarını iyi açsın. Ömer Dinçer’in öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının bakanı olduğu konusunda ciddi kaygılar duyuyorum. Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş(Çubukçu) ‘Bana hakaret eden öğretmenlerin atanmaması eğitim için daha hayırlı’ şeklinde bir açıklama yapmıştı. Ataması yapılmayan öğretmenler elbet bir gün atanır. Meydanları doldurduğumuz, haklarımızı ortaya koyduğumuz sürece ataması yapılmayan öğretmenlerin gelecekleri var. Ama Nimet Baş senin geleceğin var mı? Nimet Baş’ın önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili olma ihtimali var mı bilmiyoruz. Nimet Baş(Çubukçu) ismini herkes unutacak. Bunu Ömer Dinçer’e örnek olsun diye anlatıyorum. Gönül istiyor ki, Ömer Dinçer ile ilgili ataması yapılmayan öğretmenler iyi şeyler söylesin. Yarın da seni tıpkı Nimet Baş(Çubukçu) gibi ‘iyi ki başımızdan gittin, kurtulduk’ diye anmayalım.”

Bakanlık önünde yapılan bu eylemin siyasi ya da ideolojik nedenlerinin olmadığının altını çizen Koncuk, “Siyasi iktidara zarar vermek gibi bir derdimiz yok. Kimse bu eylemi siyasi olarak değerlendirmesin ama ben Başbakana şunu söyleyeceğim: Sayın Başbakan 2002 yılında iktidara geldiğinizde ataması yapılmayan öğretmen sayısı 72 bin idi. O zaman seçim meydanlarında ‘Öğretmenleri atayamamak ne demek. Biz geldiğimizde KPSS’yi kaldıracağız. Öğretmenlerin hepsini atayacağız’ demediniz mi?   Başbakanın bu sözünün üzerinden 10 yıl geçti. Ataması yapılmayan öğretmen sayısı 350 bin’e ulaştı. Ben bir sendika genel başkanıyım. Ama bunun da ötesinde bir babayım. Bir baba olarak gençlerimizin, Türkiye’nin geleceği adına ciddi kaygılar duyuyorum” diye konuştu.

Koncuk konuşmasını şöyle sürdürdü. “Sayın Bülent Arınç’ın geçenlerde bir sözü vardı. Arınç, ‘Haziran ayında mutlaka atama yapılacak’ demişti. Bülent Arınç bu ülkenin Başbakan Yardımcısı ve siyasi hedefleri olan bir insan.  Arınç’a sesleniyorum: Bülent Arınç sen bu sözü verdin. Peki Haziran’da atama olmazsa istifa edecek misin? Biz 28 bin atama sözünün Haziran’da yerine getirilmesini mutlaka istiyoruz. Sayın Başbakan, Sayın Ömer Dinçer, Sayın Arınç bu işi ahirete bırakmayalım. Bu işi Haziran’da bitirelim.”

Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanı olduğunu hatırlamasını isteyen Koncuk, “Ömer Dinçer 111 bin öğretmen ihtiyacı olduğunu söylüyor. Biz Türkiye’de öğretmen ihtiyacının 200 bin civarında olduğunu biliyoruz. 4+4+4 sistemi de branş öğretmeni ihtiyacını artıracaktır. Bu sistemi getirdiyseniz, öğretmen atamayı da göze aldınız demektir” dedi.

 Koncuk, “Öğretmenler dayak diyor, bakandan tık yok. Öğretmenlerin maaşlarına zam yapılmıyor, bakandan tık yok. Ataması yapılmayan öğretmenler eylem yapıyor, bakandan tık yok. 30 evladımız intihar etti. Bunlar da mı yüreğinizi yakmıyor? Bakın çocuklarımız KPSS kitaplarını attı. Sürekli sınava girmekten dolayı artık tiksinmiş bu çocuklar” diye konuştu.

Genel Başkan konuşmasını şöyle tamamladı: “Haziran ayında 28 bin atama istiyoruz, madem ki 4+4+4 sistemini getirdiniz Ağustos ayında da 100 bin öğretmen ataması istiyoruz. Biz bunu Başbakan’dan talep ediyoruz. Ayrıca herkes bilmelidir ki; Ankara’da 50 bin’lerle, 100 bin’lerle de bu eylemi yapacak güçteyiz, iradedeyiz.”

Genel Başkan’ın konuşmasının ardından sazlar çalındı, öğretmen atamalarına şarkılarla, türkülerle gönderme yapıldı.  Duvakla, Nasrettin Hoca ve padişah kostümüyle eyleme katılan öğretmenler atama duası yaptı. Öğretmen atamaları ile ilgili çeşitli mizansenlerin de yapıldığı eylemde ataması yapılmayan öğretmenlerimizin anneleri de hazır bulundu.

Daha sonra Genel Başkan İsmail Koncuk ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, ataması yapılmayan öğretmenler ile birlikte intihar eden öğretmenlerimizin anısına Bakanlık önüne karanfil bıraktı. Renkli görüntülere sahne olan eylem olaysız sona erdi.  

        

Genel Başkan’ın açıklamasının tamamı şöyledir:

 

ATAMASI YAPILMAYAN ÖĞRETMENLERİN GÖZYAŞLARI NE ZAMAN DİNDİRİLECEK?

Ataması yapılmayan öğretmenlerin yaşadığı acılar bir türlü dindirilememiştir. Bugüne kadar uygulanan yanlış politikalar sonucunda atama bekleyen öğretmenlerin sayısı yıldan yıla artmıştır. Bugün 350 bin eğitim fakültesi mezunu öğretmen olmak için sabırla beklemektedir. Halen eğitim fakültelerinde eğitimini sürdüren öğrencilerin sayısı ise 257 bin 738’dir. Bundan 10 yıl önce 72 bin olan atama bekleyen öğretmen sayısının bugün neredeyse 5 katına çıkmasının sorumlusu ülkeyi yönetenler ve beceriksiz Milli Eğitim Bakanlarıdır.

Ülkemizdeki öğretmen açığı Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamasına göre 111 bin 529’dur. Ancak sendikamızın tespitlerine göre ülkemizde öğretmen açığı 200 bin civarındadır. Devlet, bırakın 350 bin eğitim fakültesi mezununun atamasını yapmayı, kendi tespit ettiği öğretmen açığını kapatmaktan acizdir. Her şeye kaynak ayıran devletin, sıra bu ülkenin çalışanlarına gelince ‘kaynak yok’ demesi, genç nesilleri yetiştiren ve kutsal bir görev ifa eden öğretmenlerimize kadro hakkını çok görmesi son derece yanlıştır. Bu pırıl pırıl gençlere kadro vermeyen, mesleklerini yapmalarına engel olan, onları kahvehane köşelerine, sokaklara iten zihniyeti şiddetle kınıyoruz.

Öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı önünde atanmak için feryat ediyor; uzak illerden, ilçelerden cebindeki son kuruşu da vererek gelip, hakkı olanı istiyor. Ailesine olan mahcubiyetini sonlandırmak istiyor. Peki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ne yapıyor? Bakan öğretmen meselelerinde sessizliğe gömülmüş… Bakan’ın ağzını bıçak açmıyor.

Öğretmen dövülüyor, hastanelik oluyor. Bakan’dan çıt yok.

Öğretmenler hayat pahalılığına ezdiriliyor, zamlar karşısında direncini kaybediyor. Bakan’dan çıt yok.

Öğretmen itibarsızlaştırılıyor, değersizleştiriliyor. Bakan’dan çıt yok.

Öğretmenler ataması yapılmadığı için bunalıma girerek intihar ediyor. Bakan’dan yine çıt yok.

Özel okullara teşvik için öğrenci başına 1500 TL yardım yapılması planlanıyor. Bakan bir Allahın günü çıkıp da ‘Ben bu parayla 200 bin öğretmenimin atamasını yaparım. Devletimiz bu kaynağa sahip ise 200 bin öğretmenin atamasını yapalım’ demiyor, çıt çıkarmıyor.

Çalışanlarına karşı böylesine hissiyatsız ve umursamaz bir Bakanla ülkemiz nereye gidiyor? Buradan Sayın Dinçer’e öğretmenler olarak soruyoruz: Öğretmenler Bakanlarının yanında olduğunu bugün hissetmeyecek ise ne zaman hissedecek? Bakan öğretmenleri bugün sahiplenmeyecek ise ne zaman sahiplenecek? Bakan eğitim camiasının Bakanı olduğunu bugün hatırlamayacak ise ne zaman hatırlayacak?

Bakanlığın öğretmen açığını gidermek için ücretli öğretmen istihdam etmesi de başka bir komedidir. Sendikamızın yaptığı araştırmaya göre 81 ilde toplam 63 bin 821 ücretli öğretmen görev yapmaktadır. Üstelik ücretli öğretmenler arasında açık öğretim mezunu da var, ön lisans mezunu da, su ürünleri mezunu da. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmıştır ama ücretli öğretmenlik neredeyse asal istihdam haline gelmektedir.

Hem insanı sömüren hem de eğitimin kalitesini, verimliliğini düşüren bu sisteme son vermek ve öğretmenlerimiz için kadro tahsisi yapmak neden bu kadar zordur? Devlet öğretmenine bu kadar mı uzaklaşmıştır, bu kadar mı yabancılaşmıştır?

 

 

DEVLET ÖĞRETMENLERE OLAN 28 BİN ATAMA BORCUNU HEMEN ÖDEMELİDİR, AĞUSTOS AYINDA DA 100 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI YAPILMALIDIR

Öte yandan Milli Eğitim Bakanı olmak herkes tarafından bilinen sorunları tekrarlamak, eleştiriler karşısında sürekli savunmaya geçmek ya da öğretmenleri rencide edecek açıklamalar yapmak anlamına gelmemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı dik duruş sergilemeyi gerektirir; personelinin hak ve menfaatlerini gözetmeyi, sorunlar karşısında çözüm üretmeyi, ataması yapılmayan öğretmenlerin acısını dindirmeyi gerektirir. Oysa Bakan Dinçer de diğer Milli Eğitim Bakanları gibi Maliye Bakanlığı’nın eteklerine gizlenmektedir. Bakan Dinçer göreve geldiği günden bugüne kadar; 27 bin 409 öğretmen ataması gerçekleştirmiştir. Eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun 55 bin atama sözü de hala yerine getirilmemiştir. Bakan Dinçer bununla ilgili sadece özür dilemekle yetinmiş, sözün gereğini yerine getirmek için çaba göstermemiştir. Oysa öğretmenler devletin 28 bin atama borcunu unutmamıştır. Üstelik yeni sistemle birlikte ortaöğretimde öğretmen ihtiyacı artacaktır. Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında şu anki öğretmen açığına ek olarak 50-55 bin civarında branş öğretmeni ihtiyacı daha oluşacaktır. Dolayısıyla Türk Eğitim-Sen olarak devletin 28 bin atama borcunu bir an önce ödemesini istiyoruz. 28 bin atama yapılması için Ağustos ayının beklenmesine gerek yoktur.  Bu borç bugün ödenmelidir ve hesap kapanmalıdır. 28 bin atamanın yanı sıra, Ağustos ayında da 100 bin öğretmen ataması yapılmasını talep ediyoruz. Ülkemizin öğretmen ihtiyacı ve öğretmenlerimizin beklentileri göz önüne alındığında, 100 bin atama zorunludur. Bu konuda kimse Maliye’nin arkasına saklanmamalıdır. Bu ülkenin öğretmenleri, bir an önce Maliye zulmünden kurtarılmalıdır.

Başbakan Erdoğan da, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de babadır. Hayatta hiçbir şeyi evlatlarımızın tek bir damla gözyaşına değişmeyeceğimizi gayet iyi bilirler. Burada hakkını arayanlar da hepimizin evladıdır. Dolayısıyla Başbakan’a ve Milli Eğitim Bakanına soruyoruz: Evlatlarımızın gözyaşlarına seyirci mi kalacaksınız, yoksa gözyaşlarını dindirmek için atamalarını yapacak mısınız? İçi evlat sevgisi ile dolu olan her babanın ataması yapılmayan öğretmenlerimizin yürek yangınına ortak olacağına inanıyoruz ve müjdeli bir haber bekliyoruz.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kamu Personel Alımları 2024 Haberleri