Ataması yapılmayan öğretmenleri, siyasal amaç ve kavgaları uğruna kullanmaktan, tek amaçları şubatta atama yapılmasını sağlamak için yola çıkmış gençlerin önüne pankart germekten, gençlerin gelecek umutlarına ekmek doğramaktan imtina etmeyenler, densizlik etmeye başladılar. Sıradan bir insanın bile fark ettiği gerçekle yüzleşmek yerine yüzsüzleşmeyi, rahat koltuklarından üfürmeyi sağa sola densiz densiz efelenmeyi sürdürmeye devam ediyorlar.
‘'Memleket evlatları işsizlikten inim inim inliyor.'' Diyen Koncuk'un kendisi hangi gerçeklerle yüzleşememenin acısıyla inliyor acaba? Ataması yapılmayan öğretmenleri arka planda destekleyip, masum bir talebi siyasallaştırmamayı seçmek ve gençlerin sonuca ulaşmasını tercih etmek yerine, teşkilat olarak yapamadığı eylemi gençler üzerinden yapıp şişkinliğini gidermesinin ne gibi sonuca neden olduğunu görecek kadar feraset sahibi olmayanlar, tabiri caizse klavye başından sallamaya devam ediyorlar.
Sayın KONCUK: “Eğitim öğretim alanında yaşanan hiçbir problem sendikalar üstü değildir. Ahmet Gündoğdu engin sendikacılık tecrübenizle, bir liste yayınlayın da, sendikaların hangi konuda eylem yapıp yapmayacağını bilelim, ona göre eylem yapalım ya da yapmayalım.'' Diyorlar.
Sendikaların eylemleri, muhalefet partileri adına hükümet yıpratma amaçlı değil, tamamen hak arama odaklı olmalıdır. Soru sorarak sendikacılık yaptığını sanan KONCUK'a bir soru da biz soralım, Sayın Koncuk ‘'Ulusal Birlik Platformu''nun eğitim-öğretimle ilgisini açıklar mısın? Devirdiğiniz çamlar nedeniyle size adrese teslim seslenen Başbakan'ın ne demek istediğini, masum taleplerini perdelediğiniz gençler de öğreniversinler.
‘'Siyasi iktidarın yıpranıyor olması, Türk Eğitim Sen olarak bizim umurumuzda değildir.'' Ya da ‘'Baban Başbakan olsa bile sendikacılık yapacaksın.'' Şeklinde kükreyenlere soruyoruz; babanız genel başkan olup ta iktidar olamıyorsa o zaman ne yapacaksınız? Mevcut iktidarı yıpratarak babanıza iktidar yolu açmak adına her yol mübah deyip ataması yapılmayan öğretmenlere “ATAMA YOKSA OY DA YOK” dedirtip, geçmişiniz yüzünüze vurulunca biz hata yaptık. Bu gençlerin taleplerini gölgeledik. Özür diliyoruz demek yerine aynı tas aynı hamam devam mı edeceksiniz?
“Diğer sendikaları karalayacağınıza, bir gün de olsa, sendika olduğunuzu hatırlayarak çalışanların hakları için, ataması yapılmayan memleket evlatları için, işsiz gezen milyonlarca gencimiz için, pastadan aldığı pay her geçen gün azalan kamu çalışanları için siyasi iktidara ve Sayın Başbakana iki çift laf edin, alanlara çıkın.'' Şeklinde açıklama yaparak ucuz kahramanlık yapanlar, yıllarca yetkili olduğu halde eğitim çalışanlarının hangi sorununu çözdüğünü de anlatmak durumundadırlar.
Sayın KONCUK sözlerine: “Ahmet Gündoğdu, haddini bil, sendikacılığın ne için yapılması gerektiğini bil, sözlerini akıl ve vicdan süzgecinden geçirerek söyle. Biz Türk Eğitim Sen olarak, ataması yapılmayan öğretmenlere her zaman destek verdik, vermeye de devam edeceğiz. Sen işine bak, sıcak koltuğunda oturmaya devam et.'' Şeklinde devam ediyor.
Sendikacılara haddini ancak üyeleri bildirir. 11 iş kolunun hiçbirinde yetkisi kalmayanların kuyruk acısıyla had bildirmeye kalkması, kendine haddini bildirenlere hadsizlik etmektir. Bunu sormak sizin ne haddiniz ne de hakkınızdır. Boşuna dememişler: “Hakkını bilmeyen haddini de bilmez” diye…
Yetkili konfederasyon noktasından hiçbir yetkisi kalmayan bir konfederasyon haline geldiniz, hâlâ konuşabiliyorsunuz.
Emin ENGİN
Eğitim-Bir-Sen
İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı