Dinçer Kadrolu ve İşsiz Öğretmenleri Eleştirdi!

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Öğretmenler bana sadece atamaları sormak için mesaj atıyorlar diyerek, bu sitemi, biraraya geldiği eğitim fakültelerinin dekanlarına iletti.

 Öğretmenleri eleştiren Dinçer, eğitim sisteminden çok kişisel çıkar ve sosyal haklarıyla ilgilendiklerini ileri sürdü.

Atanamayan öğretmenlere sitem eden Milli Eğitim Bakanı Dinçer, "Beni üzen hususlar da oluyor. Öğretmenlerimizin aslında biraz daha kişisel çıkarlardan çok genel ve ulusal çıkar ve hedeflerin önemli olduğunu farketmelerini özellikle rica ediyorum. Sadece sosyal haklar ve kişisel çıkarlar üzerinde durulmamalı, diğer konular da tartışılmalı" dedi.

Kendisine gönderilen mesajları örnek veren Dinçer, "Bugün mesela Türkiye'de eğitim sisteminin yapısı ile ilgili konuları tartışıyoruz ama benim her gün telefonuma ve e-malime öğretmenlerden mesaj geliyor. İnanın gelen mesajlardan hiç biri yeni eğitim sistemi yapısı üzerine tartışma ve fikir sunma  odaklı değil. Tamamı, 'Bizim Ağustos'ta atama yapıp yapmayacağımıza dair sorular" diye konuştu.

Dinçer ayrıca, eğitim için ne kadar derslik teknolojik yatırım yapılsa da başarıyı bunların değil, öğretmenlerin belirlediğini vurguladı.

Dinçer, Başkent Öğretmenevi'nde düzenlenen eğitim fakülteleri dekanları toplantısının açılışında, TBMM'deki  eğitim sistemine ilişkin düzenlemeye değindi. Bugün aslında eğitim sisteminin tamamının tartışılmadığını, eğitimin yapısıyla ilgili bir düzenleme yaptıklarını ifade eden Dinçer, şöyle konuştu:

"Eğitim sistemini tartışırken üzerinde duracağımız çok sayıda konu olacak. Eğitim sistemi birçok değişkenden, birçok alt sistemden oluşuyor. Bunlardan biri okullar, derslik sayıları; ikincisi okulların donanımı, teknolojik ve bilgi altyapısı; üçüncüsü öğretmenler. Bizim müfredatımız ve okul sistemini yönetme tarzlarımız, bunların tamamı, aslında eğitim sisteminin alt parçalarıdır. Eğer bir sistemden bahsediyorsanız bunlar üzerinde konuşmak gerekir. Bugün Meclis'te tartıştığımız kanunsa aslında bunların hepsiyle alakalı bir düzenleme yapmıyor. Sadece yapıyla alakalı bir düzenleme yapıyor ve yaptığı düzenleme üç ana başlıkta toplanabilir. Bir, zorunlu eğitim süresini 12 yıla çıkarıyor; iki, onu kademeli hale getiriyor; üç, eğitim yaşını bir yıl öne çekmeye çalışıyor. Peki bunlara niçin ihtiyaç duyduk ve nasıl yapılacak? Tüm dünyanın eğitim seviyesiyle Türkiye'nin içinde bulunduğu eğitim seviyesi kıyaslandığında küresel düzeyde aramızda ciddi bir stratejik açıklık oluşmuş görünüyor. OECD ülkelerinin ve gelişmiş ülkelerin eğitim yıllarına baktığımızda ortalama 12 yılın üzerinde bir eğitim yılına sahip olduklarını görüyoruz. Türkiye'de ise bu oran 6-6,5 yıl yani liseyi bitirmek değil, orta düzeyde bir seviyeye sahip görünüyoruz. Yine pek çok ülkede, mesela ABülkeleri, 2020 yılına kadar kendi ülkelerindeki nüfusun lise mezunu olma oranını yüzde 80-90'ın üzerine çıkarmayı planladılar. Japonya ve Güney Kore öğrenci nüfusunun tamamını üniversitede de okumasını sağlayacak, yüzde 100'ünü okullaşmaya yöneltecek bir stratejik tedbir geliştirdi. ABD, önlerindeki stratejik plan hedefi doğrultusunda ülke nüfusunun yüzde 60'ının üniversite mezunu olması için çaba sarf ediyor. Ama maalesef bizim ülkemizin, yanlış hatırlamıyorsam, toplam nüfus içerisindeki lise mezunu oranı yüzde 28 civarında. O zaman aramızdaki bu stratejik açıklığı kapatacak tedbirleri acilen almaya ihtiyaç var. Bunun yegane yollarından biri eğitim yılını uzatmak ve bu yüzdendir ki zorunlu eğitim süresini 12 yıla çıkarmaya çalışıyoruz." ccnntürk

MEMURLARA HABER.COM

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Öğretmen Haberleri 2024 Haberleri