CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında İl emri yönetmelik değişikliğiyle eş durumundan atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyeti ve talepleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Anayasanın 41. maddesinin "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar" dediğini hatırlatarak "İnsanlara verilen en temel hak olan aile kurma ve onunla yaşama hakkı maalesef Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle il ve ilçe emri kaldırılarak her türlü fedakârlığı yapıp öğrencilerini eğitmeye çalışan öğretmenlere adeta yasaklanmıştır." dedi
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, sözlerinde şunları kaydetti:
"Öncelikle böyle önemli bir konuda bizlere destek verdiğiniz ve sesimizi duyuracağınız için eşi öğretmen olan tüm kamu ve özel sektör personeli arkadaşlarımız adına sizlere teşekkürü bir borç biliriz.
Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer 5.12.2011 tarihinde yayınladığı genelge ile öğretmen eş durumu atamalarında il emrini kaldırdığını, bundan sonra atamaların hizmet puanı üstünlüğüne göre düzenleneceğini, bu duruma göre de atanamayanların ücretsiz izine ayrılabileceğini belirtmiştir.
Çünkü hiçbir öğretmen veya memur ne eşinden ayrı kalmak ne de ücretsiz izine ayrılarak boş boş oturmak için onlarca yılını okumak için harcamıştır.
İkinci seçenekte ise öğretmenlerin bulunduğu şehre gidebilmek için hizmet puanı toplaması lazım gelmekte ve bu puan için yıllarca ailelerinden uzakta çalışması gerekmektedir. Aralarında yeni evlenen arkadaşlar, hamile veya yeni doğum yapmış olanlar, küçük çocuğu olanlar var.
Bu durumdaki insanlar yıllarca ailelerinden uzakta çalışmak zorunda kalacaktır. Belki bu hamile olan ya da çocuklarına bakan öğretmenlerimizin başına bir şey gelecek bu durumda yanlarına ilk olarak koşacak olan eşleri yanlarında bulunamadığı için çok vahim durumlar ortaya çıkacaktır.
Öğretmenlerin bu şartlarda çalışmasının öğrencilere, dolayısıyla bir kuşağa ne derece faydalı olacağı ise tartışmaya açık bir konudur.
Zaten il emri uygulaması da bu durumda olan bir bayan öğretmenin durumundan etkilenilerek Sayın Başbakanın ve o zamanki bakan Sayın Nimet Baş'ın emriyle 2009 yılında yeniden hak olarak öğretmenlere verilmiştir.
Ayrıca Sayın Bakan Ömer Dinçer bu genelgeyi yayınladıktan hemen sonra önce yapmayacağım deyip sonra aniden vazgeçerek yaptığı ara öğretmen eş durumu atamasında il emrini hak olarak öğretmenlere vermiştir.
Bu hakkın yapılmayacak denilip aniden yapılan ara atamada hak olarak verilip ana atama olan yaz grubu atamasında öğretmenlere verilmemesi de ayrı bir çelişkidir.
Anayasamızın 41. maddesinin "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir." hükmüyle anayasamız tarafında güvence altına alınan aile bütünlüğü, hem anayasamız hem evrensel insan hakları hem de dinimiz tarafından kutsal sayılmıştır.
Nitekim kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim'in (cc)Nur,32 Ayet-i kerimesinde :"Bir de sizlerle olan bekârlarla, kölelerinizden, cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin; eğer fakir iseler, ALLAH (cc)onlara fazl-ı kereminden zenginlik verir. O her şeyi bilendir." diyerek evliliği bizlere emretmiştir.
Ancak hem anayasamız hem dinimiz hem de peygamberimiz tarafından insanlara verilen en temel hak olan aile kurma ve onunla yaşama hakkı maalesef Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle il ve ilçe emri kaldırılarak her türlü fedakarlığı yapıp öğrencilerini eğitmeye çalışan öğretmenlere adeta yasaklanmıştır.
Ayrıca Sayın Bakanın doğudaki öğretmen açığını gerekçe göstererek kaldırdığını söylediği il emri uygulamasının kaldırılmasıyla birçok çelişki de ortaya çıkacaktır." (13:12)