10 ayda 100 kilo verince...

“Kilo vermek için harcadığım paralarla İzmir’in en güzel yerinde 3 tane lüks daire alırdım. Bu uğurda denemediğim yöntem kalmadı. Ama en iyi çözüm bu ameliyat oldu”

 “Ben okulumu, üniversitemi dereceyle bitirdim. İş başvurularında kilolarımdan dolayı çok zorlandım. Önce dış görünüşünüze hoş geldin diyorlar, sonra kendinizi aktarabiliyorsunuz. Ama her gittiğim yer ‘Çok kilolusunuz, geçmişiniz evet başarılarla dolu. Ama siz bir sınıfa hitap edeceksiniz’ diyorlar. Ve kahroluyorsunuz. Bozuntuya vermiyorsunuz ve dönüyorsunuz. Ama çok acı şeyler yaşıyorsunuz. Oğlumun okuluna gidiyorum. Oğlum benden huzursuz olmasın diye geri adımlarla dolaşıyorsunuz. Arkadaşımın ameliyat olan bir arkadaşını görünce işte o gün ameliyat olmaya karar verdim. Eşime de ‘O kadar mücadele verdim hiçbirisinde başarılı olamadım. Ve ameliyat olacağım’ dedim. 30 Mayıs’ta ameliyata girdim ve çok da güzel, rahat bir ameliyat geçirdim. Ameliyattan bir 5 kilo vererek çıktım. İlk ay bir 20 kilosunu attım. Ve ardında hızla kilo vermeye başladım. Tabii bunun belli bir düzeni var, eski yaşantın olmuyor. Ama doğru olan az az ve sağlıklı bir şekilde yemek yemek. Dilediğimi tabi ki yiyorum. Canım pasta mı istedi, yiyorum. Ama bir iki çatal aldıktan sonra doyuyorsunuz. Nefsimi giderebiliyorum, artık işkence çekmiyorum.”

“EN GÜZEL TARAFI ALIŞVERİŞ YAPMAK”

Kilo verdikten sonra kendini çok iyi hissettiğini ve yeniden doğduğunu belirten Aktosun, “Kilo vermenin en zevkli tarafı kıyafet değişikliği. Korkunç zevkli ve keyifli bir durum. Mağaza mağaza dolaşıp, ‘Ay bu da bana olur, o da bana olur’ diyebilmek müthiş keyifli. Alışveriş yapmak bile o kadar güzel bir duyguymuş ki. Her yerden istediğinizi alabiliyorsunuz. Eskiden siyahlar, kahverengiler giyerken şimdi cıvıl cıvıl renkleri giyebiliyorum. Şu anda gerçekten çok mutluyum. Topluma girebiliyorum. Bir kere öz güveniniz artıyor. Sağlığınıza kavuşuyorsunuz. Çok güzel bir duygu. Ben aslında 30 Mayıs’ta doğdum 15 Mayıs’ta değil. Artık ‘30 Mayıs 2012 doğumluyum’ diyorum” diye konuştu.

“HARCADIĞIM PARAYLA 3 LÜKS DAİRE ALIRDIM”

Kilo vermek için bir servet harcadığını ve denemediği yöntemin kalmadığını dile getiren Şebnem Aktosun şunları söyledi: “Bunun uğruna yapmadığım fedakarlıklar kalmadı, gitmediğim yer kalmadı. Çok kilom olduğu için en fazla 45 kilo verebiliyordum. Ama ondan sonra bunun üzerine 50 kilo alıyorum. Yani bir türlü başaramadım. Her televizyonda gördüğünüzü uygulamak istiyorsunuz. Ben kilo verme uğruna her hafta İstanbul yollarını aşındırdım. Bu büyük bir maliyetti benim için. Artı kilo vermek için hangi yöntemi duyarsanız onu denemek istiyorsunuz. Ancak ilaçlarla vs. kilo vermeyi asla tavsiye etmiyorum. Çünkü bir miktar verseniz bile üzerine daha fazla kilo alıyorsunuz. Kilo vermek uğruna yapmadığı şey kalmadı. Spordan tutun da her türlü vaatlere gittim. Ama hiçbir sonuç alamadım. En rahat çözüm iyi ki bu ameliyatı yaptırmışım. Kilo vermek için harcadığım paralarla gerçekten İzmir’in en güzel yerinde 3 tane lüks daire alırdım.”

“EŞİM BENİ ALDATIYOR ZANNETTİLER”

Kilo verdikten sonra yakın çevresinin bile kendini tanıyamadığını aktaran Şebnem Aktosun yaşadığı bir hikayeyi de şöyle anlattı: “Bir gün eşime bir telefon geldi, eşimin uzun zamandır görüşmediği bir arkadaşı arıyor. Éşin nasıl, aranızda bir problem yok’ değil mi diyor. Eşim de ‘Hayır yok, hayırdır’ diye sordu. ‘Seni bugün sarışın, çok hoş bir kadınla görünmüşler’ dedi. Yani eşim beni aldatıyor zannettiler. Yakın çevrem bile beni tanımakta çok zorlanıyor.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Cinsellik Haberleri

Karaciğer yağlanması olan ünlü oyuncu son halini paylaştı