Öğretmen Adayından ÇOK SERT SÖZLER

Öğretmen Adayından ÇOK SERT SÖZLER

Sayıları 400 bine yaklaşan ataması yapılmayan öğretmenlerle dalga geçercesine “ataması yapılmayan öğretmenler Eminönü’nde yem bekleyen güvercinlere benziyor” dediği iddia edilen Bakan Dinçer’e yanıt öğretmenlerden geldi:

“Aslında Bakan Dinçer’e bir çuval yem göndermek gerekiyor.”

AYOP İSTABUL TEMSİLCİSİNDEN SERT YANITdin.20120708153200.jpg

“Öğretmenler böylesi bir açıklamayı hak etmiyor”

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in geçtiğimiz günlerde basına yansıyan skandal ifadeleri vardı. Binlerce ataması yapılmayan öğretmeni “yem bekleyen güvercine” benzeten Dinçer’in bu açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle bir bakanın böyle bir açıklama yapması oldukça yakışıksız. Bu ülkedeki hiçbir öğretmen böylesi bir açıklamayı kesinlikle hak etmiyor. Bunu geçen sene de yapmıştı. Sokakta mücadele eden öğretmenlere hep böyle açıklamalarla saldırıyorlar. Bu açıklama bunun bir parçası.

Öğretmen ataması talebine karşılık “40 bin atama yaptık siz onun içine giremeyen, öğretmen olmayı hak etmeyen insanlarsınız” diyen bir bakanın bu sözleri söylemesine şaşırmıyoruz.

Geçen sene de Fransa’da “her Cuma benim kapıma dayanıyorlar” demişti. Son yaptığı açıklamada ise “ücretli öğretmenlikle ilgili ne düşünüyorsunuz, öğretmen olmayanlar öğretmenlik yapıyor” sorusuna “siz ücretli öğretmen olsaydınız da biz de hayvan yetiştiricilerini öğretmen yapmak zorunda kalmasaydık” cevabını veriyor.

Devamla “bakanım siz 700 TL’ye bakanlık yapar mısınız” denilince “siz de 40 bin atamanın içine girmeyi başarsaydınız” diyor.

“Bakan Dinçer’e bir çuval yem göndermek gerek”

Ataması yapılmayan öğretmenlerden biri olarak siz neler düşündünüz bu açıklamayı duyduğunuzda?
Bakanın bu hakaretlerini duyduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz diye düşündüm. AKP’nin son dönemde nasıl pervasızlaştığının gösteriyor bu sözler…

Bir bakan nasıl atamasını yapmadığı öğretmenleri “yem bekleyen güvercine” benzetebilir bunu anlamıyorum ve anlamayacağım.

Bakanın bu sözlerine karşılık ise ne yapılacağı ortada, biz de bu açıklamaya karşılık bakan bir çuval yem gönderelim.

“Kimimiz ücretli öğretmenlik, kimimiz dershane öğretmenliği, kimimiz boyacılık…”

AYÖP İstanbul İl Temsilciliği görevini yürütüyorsunuz? Size yaşadıkları sıkıntılar ve sorunlar mutlaka ulaşıyordur. Yıllarca emek verdikten sonra ataması yapılmamış öğretmenler ne gibi sıkıntılar yaşıyor?

Üniversiteden mezun olduğumuz ve KPSS sarmalına girdiğimiz anda bir kere psikolojimiz bozulmaya başlıyor. 23-24 yaşında mezun oluyoruz, hayatımızı tek başımıza idame etmek istiyoruz ama buna rağmen ailemize bağımlı kalıyor, onlardan harçlık istemek zorunda kalıyoruz.

Kimimiz ücretli öğretmenlik yapıyor, kimimiz gururuna yediremiyor dershanede çalışıyor, kimimiz boyacılık yapıyor…

Zaten böylesi bir travma içerisinde olan öğretmenlere böylesine saldırmak ne demek oluyor? Hayatları Temmuz ayına odaklanmış insanlardan bahsediyoruz. Son yıllarda artan öğretmen intiharlarını görüyoruz. Bir ülkeyi yönetenlerin öğretmenlere bu kadar değersiz hissettirmeye hakkı yok.

“Düşünmeyen sorgulamayan nesiller yetişsin isteniyor”

Siz de bahsettiniz sistem öğretmen intiharlarının artmasına neden oluyor. Böylesi bir süreç yaşanırken Bakan Dinçer “öğretmen olmayı zorlaştıracağız” diyor ve ekliyor; “öğretmenler üniversiteden itibaren takip altında olacak” yani alenen fişlenecek ve “ek sınavlar yapılacak.” Bu yeni duruma ilişkin neler söylemek istersiniz?
Hükümet kendilerine en büyük tepkinin geldiği alanın farkında. Hükümete en büyük tepki öğretmenlerden geliyor. Bu yüzden “siz siyaset yapıyorsunuz” diyerek öğretmenleri fişliyor. Tamamen korkutmak istiyor. Üniversite eylemine katılmayı “teröristlik” olarak yaftalamak istiyor. Düşünmeyen sorgulamayan insanlar olarak biz nasıl düşünen ve sorgulayan bir nesil yetiştireceğiz.

Onlar hem hayatımızı çalıyor şimdi de fişleyeceğiz diyor. Bu tip şeyler darbe sürecinde olur ama bizim şimdi başımıza geliyor.

“Sistem neresinden tutarsanız elinizde kalıyor”

Son dönemlerin en çok tartışılan konusu 4+4+4. AYÖP olarak bu düzenlemeye ilişkin ne düşünüyorsunuz?

4+4+4 sistemi çok yönlü bir saldırı paketi. Bütün toplumu ilgilendiren bir problem ve AYÖP da bu sürece böyle bakıyor. Ataması yapılmayan öğretmenler için ise bu sistem zaten güvencesiz çalıştırıyordu şimdi bu yasayla kadrolular da norm-kadro fazlası ilan edildi. Bu alanda veliler, öğretmenler, öğrenciler hepsinin birlikte mücadele etmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Bu sene okullar kaynıyor. Laboratuarları, kütüphaneleri kapattılar. Yenibosna’da çalıştığım okullarda bodrum katları su basardı. Oraları şimdi sınıf yaptılar. 80 kişilik sınıflar oluşturdular. Küçük çocukları okula başlattılar. Sistem neresinden tutarsanız elinizde kalır hale geldi…

AYÖP’ün önümüzdeki dönemde ne gibi çalışmaları olacak?

Son olarak Eğitim-Sen’in düzenlediği 4+4+4 eylemine katıldık. Bu konuda tüm illerde yapılan eylemlere destek vereceğiz. AYÖP olarak ataması yapılmayan öğretmenler için KPSS’nin kaldırılmasına, koşulsuz atama yapılmasına dönük mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun dışında ücretli öğretmenliğin kaldırılmasına dönük mücadeleyi sürdürüyoruz. AYÖP’ün 50 ilde çalışmaları bu kapsamda sürüyor.

En büyük dezavantajımız bazı arkadaşlarımızın ataması ve sürekli olarak yeni mağdurların ortaya çıkması. Buna karşın biz ısrarla bu atama ve ücretli öğretmenlik sorununa karşı herkesin mücadele etmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

“Biz öğretmeniz, aday değil”

Ataması yapılmayan öğretmenler sorunu sadece onların sorunu değil aynı zamanda ailelerin de sorunu, onların da çocuklarına sahip çıkması gerekiyor. Velilerin de, kadrolu öğretmenlerin de bizlere sahip çıkması gerekiyor, biz öğretmeniz aday değil… haber sol

ÖĞRETMEN ADAYLARI BU GELİŞMELERİ KAÇIRMAMAK İÇİN RESMİ FACEBOOK SAYFAMIZA TIKLA BEĞEN

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum