Başyazarımızın Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen başkanı İsmail KONCUK ile röportajının ikinci bölümü

Yazarımız: Başkanım bir de ilksan ile ilgili bir soru sormak istiyorum. İlksan üyeliği isteğe bağlı olmasını olum bulu yormusunuz? Bundan sonra sınıf öğretmeni olmayan öğretmenlerde üye olabilecekler mi? Kısaca açıklayabilirmisiniz?

İsmail KONCUK:

Türk Eğitim-Sen olarak biz yıllardır, İLKSAN üyeliğinin sadece sınıf öğretmenleri ile sınırlandırılmaması ve üyeliğin zorunlu olmaması gerektiğini savunmaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı kuruluşlarda görev yapan bütün eğitim çalışanları isteğe bağlı olarak Sandık üyesi olabilmelidirler. Tabi ki bunun için, İLKSAN mevzuatının bu doğrultuda düzenlenmesi gerekmektedir.

Yeni gerçekleştirilen kanuni düzenlemede sınıf öğretmenlerinin dışındaki öğretmenlere de üyelik hakkı getirilmedi. Sadece Sandık üyeliği isteğe bağlı hale getirildi. Fakat bu değişiklik önceki üyeleri kapsamıyor. Yani onların üyelik durumunda yeni bir düzenleme yok. Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra göreve başlayan sınıf öğretmenleri için üyelik isteğe bağlı hale getirildi.

Yazarımız: Sayın başkanım herkesin merakla beklediği ve umduğu bir şey var. Onu da sormak istiyorum. Şubatta eş durumu yani özür durumu tayini olup olmayacağı konusu. Bununla ilgi bir eylem yada bu hakkı elde etmek için yapacağınız bir çalışma varmıdır?

İsmail KONCUK:

Özür grubu atamaları konusunda tabii ki, eylemliliğimiz devam edecek. Bu konu artık aynı zamanda bir insanlık dramına dönüşmüş bulunmaktadır. Parçalanan aileler, ağır sağlık sorunu yaşayan öğretmenler ve yakınları, eğitim hakkı gasp edilen meslektaşlarımızın durumu belki Ömer Dinçer'in yüreğine hitap etmiyor; ama eminim ki, bu ülkeyi yönetenler sayın Bakan kadar insafsız değildir. Biz onların yüreğine seslenmekten bıkmayacağız. 2012'de olduğu gibi 2013 yılında ve bundan sonraki dönemlerde de özür grubu atamalarını yine yılda iki kez yapılmasının mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Eğitim çalışanlarından da bu mücadelemizde yanımızda olmalarını ve destek vermelerini istiyoruz.

Yazarımız: Teşekkür ederim. Birde yüzbinden fazla öğretmen adayını ilgilendiren bir soru sormak istiyorum. İleriki haftalarda yapılacak olan öğretmen alımlarını yeterli sayıda olduğuna inanıyormusunuz? Bu sayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihtiyacı karşılıyormu?

İsmail KONCUK:

Bugün ülkemizde yaklaşık 350 bin pırıl pırıl gencimiz atama beklemektedir. Öğretmen açığı ise Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 138 bin 180’dir. Böyle bir tablo ile karşı karşıya iken, Ağustos ayından yapılacak 40 bin atamanın hiçbir yaraya merhem olmayacağı görülecektir. Milli Eğitim Bakanlığı 40 bin yerine 100 bin öğretmen ataması yapmalıdır ki, öğretmen ihtiyacını karşılayabilsin.4+4+4 sistemi ile birlikte oluşacak sorunlar ve  kadro ihtiyacı da eklendiğinde Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in Başbakan’a kadro konusunda ciddi bir baskı yapması ve 40 bin sayısının eğitim-öğretimin ihtiyacını karşılamayacağını iyi anlatması gerekmektedir. Biliyorsunuz 3 yıllık ortaokul eğitimi yeni sistemle 4 yıla çıkarıldı. Bu da %30 oranında yeni branş öğretmeni ihtiyacı demektir.

Öte yandan Bakanlık, kadro tahsis edilmediğinde, öğretmen ihtiyacını ücretli öğretmenler aracılığıyla gidermektedir. Girdiği ders başına ücret alan bu öğretmenler, ayda 300-500 TL’ye çalıştırılmaktadır ve hiçbir güvenceye sahip değildir. Hatta açık öğretim ve iki yıllık yüksek okul mezunları bile ücretli öğretmenlik yapabilmektedir. Bu da eğitimin kalitesini, verimini düşürmektedir. Bu nedenle Bakanlık ücretli öğretmenlik gibi çağ dışı bir yönteme başvuracağına, yeterli sayıda kadro tahsis edilmesi için tüm imkânlarını seferber etmelidir. Ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı, tüm öğretmenler kadrolu olarak görev yapmalıdır.

Bir kez daha tekrarlıyorum: Türk Eğitim-Sen olarak talebimiz, bu yıl için 100 bin öğretmen atamasıdır.

Yazarımız: Vallahi başkanım doğru söylüyorsunuz ama büyüklerimiz geçici çözümlerle çarkı döndermeye çalışıyorlar.  Bir de Başkanım 10 yıldan biri kimsenin cesaret edemediği yapının temellerini atmanızdan dolayı sizi yürekten alkışlıyorum. Yeni yapılan sendika bınanızın hakkında biraz bilgi verebilirmisiniz?

İsmail KONCUK:

Yazarım teşekkür ederim. Türkiye Kamu-Sen, yeni hizmet binasının temelini 22 Haziran 2012 tarihinde attı. Mülkiyeti kendisine ait olan içinde toplantı salonları, eğitim salonları, misafirhane, kütüphane, internet odaları ve sendikalarımızın hizmet alanlarının yer alacağı modern hizmet binasının iki yıl içinde tamamlanması planlanmaktadır. Aynı zamanda kurumsallaşma yolunda önemli bir adım olan yeni hizmet binamızın hayırlara vesile getirmesini temenni ediyorum.

Yazarımız: Sayın Başakanım son sorum olacak. Biliyorum sorumların çok uzadı.Bu sorumu sadece meraktan soruyorum. Gerçekten son dönemlerde Türk Eğitim Sen’i çok hareketli görmekteyim.Özellikle KPSS konusu.Bu konuda size teşekkürü borç bilirim.

Soruma geçeyim. Bir çok sıkıntıya rağmen, Türk eğitim Sen her yıl üye sayısını artırarak ilerlemesini yani bu hareketliliği açıklayabilirmisiniz?

İsmail KONCUK:

Sayın Yazarım, Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu, gerek personel sayısı ve gerekse problemleri açısından devasa bir yapıya sahip. Hizmet kolumuzda 900 bini aşkın eğitim çalışanı görev yapmakta. Türk Eğitim-Sen olarak eğitimi ve eğitim çalışanlarını ilgilendiren her gelişmeye çalışanlar adına müdahil olmayı öncelikli görevimiz olarak kabul etmekteyiz.

Biraz iddialı da görünse söylemek durumundayım; tek bir örnek yoktur ki, eğitim çalışanlarını ilgilendiren bir gelişme olsun da sendikamız buna kayıtsız kalsın. Eğitim çalışanlarının hak ve hukukunu korumak ve geliştirmek için sendika olarak her türlü demokratik ve meşru imkanları sonuna kadar kullanıyoruz. Diğer yandan sendikamız eğitimin tüm meselelerine karşı büyük bir titizlikle yaklaşmakta ve yaptığı çalışmaları kamuoyu ile paylaşmaktadır.

Yolsuzluğa, hırsızlığa karşı asla taviz vermeyen sendikamız, KPSS skandalları başta olmak üzere her türlü şaibenin üzerine korkusuzca gitmektedir. Bunun dışında sendikamız, gündeme dair konularda da görüşleri ile kamuoyuna yön vermektedir. Sendikamız,  toplumu yakından ilgilendiren gelişmeleri mercek altına almakta, sorumluluk duygusuyla hareket etmektedir. Basın açıklamaları, eylem ve etkinlikleri, teşkilat çalışmaları, hukuka dair yapılan çalışmaları ile temposunu hiç düşürmeyen sendikamız, hem gündemi yakalamakta, hem de gündem oluşturmaktadır. Bu noktada bize destek veren başta üyelerimiz olmak üzere, şube başkanlarımız, şube yönetim kurulu üyelerimize, teşkilatlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.

Yazarımız:

Sayın Başkanım röportaj için teşekkür ediyourm. Umuyorum bütün sıkıntılar çözülür öğretmenler mesleğinin o eski değerine kavuşur.

Saygılarımla….