Elbette, bu noktaya gelinene değin birtakım sendikal eylemler gerçekleştirilmiştir. Bu eylemlerle oluşturulan yoğun kamuoyu tepkisi neticesinde, böyle bir hak kazanımı elde edilmiştir. Sendikal eylemlerin, bu süreçteki etkinliği kesinlikle yadsınmamalıdır.

Başlatılacak olan bahsi olunan yer değiştirme sürecinin, tamamıyle amacına uygun olarak yürütülmesi gerekmektedir. Diğer özre bağlı yer değiştirme dönemlerinde yaşatılan sıkıntılar ilgili öğretmenlere yaşatılmamalıdır. Bunlardan en önemlisi ise bu sürecin sonunda, özrü bulunan tüm öğretmenlerin özürlerinin giderilmesi olacaktır. Bu süreçte, özrü giderilmeyen kesimler yaratılarak, onların mağduriyetler yaşamasına neden olunmamalıdır. Gerçekçi düşünecek olunursa, şu an özrü bulunan özellikle sınıf öğretmenlerinin il-ilçe emri hakkı tanınmadığı müddetçe özürleri giderilemeyecektir. Zira; 4+4+4 sisteminin yol açtığı bu sıkıntıdan iller hala çıkamamaktadır. Alan değişikliğine bağlı olarak il dışı ve il içi yer değiştirme gibi çeşitli yollar denenmiş olsa da, hala norm fazlası sınıf öğretmenlerini, iller eritememişlerdir. Norm fazlası öğretmenleri eritmekte güçlük çeken iller, bu yer değiştirme döneminde norm fazlası bulunan alanlarda açık göstermeyecektir öngörüsünü taşıyorum. Bu bağlamda, il-ilçe emri, bu yer değiştirme döneminin bir anlama kavuşması için kaçınılmaz bir zarurettir.

Ayrıca, bakanlık, özür durumuna bağlı yer değiştirme dönemlerinde düştüğü gelenekselleşmiş yanlışlara bir kez daha düşmemelidir. Bunlardan biri ise ilgili yer değiştirme yönetmeliğine göre başvuruda bulunma hakkına sahip olan öğrenim ve sağlık özrü bulunan öğretmenlerin, bu yer değiştirme dönemlerinde sahip oldukları hakların, hukuksal normlar hiyerarşisinde yönetmelik altında bulunan kılavuz hükmüyle, külliyen görmemezlikten gelinerek ellerinden alınmış olması olacaktır. Özre bağlı yer değiştirme dönenlerinde, öğrenim ve sağlık özrü bulunan öğretmenler görememezlikten gelinemez. Bu yer değişitrme dönemlerinde, adeta gelenekselleşmiş yanlışlara, bu yer değiştirme döneminde son verilerek ilgili öğretmenler ve camia gönül rahatlığına kavuşturulmalıdır.

Bakanlığın bu girişimini ise, yılın her şubat ayında gündeme gelen ilk atama ve özre bağlı yer değiştirme dönemlerini gündemden düşürme niyeti olarak yorumlamaktayım. Bakanlığın, bu yıl şubat ayında son kez özre bağlı yer değiştirme başvuru hakkı tanıdığını ve bu yıl bu ayda kuvvetle muhtemel ilk atama ile öğretmen alımı gerçekleştirmeyeceğini söyleyebilirim. Zira; bakanlık nezdinde bu iki gündem maddesinin birbiriyle olan ilşkisi üzerinde durulmuştur. Bakanlık ilk atama ile bu ayda öğretmen alımı yaptığı sürece, özre bağlı yer değiştirme dönemi, yılın her şubat ayında gündemin ilk sıra maddesi olacaktır. Bu bağlamda, bakanlığın bu iki konuyu bu ayda gündem dışına alabilmesi için bu yıl son kez özre bağlı yer değiştirme hakkı tanındığını ve kuvvetle muhtemel ilk atama ile öğretmen alımı gerçekleştirmeyeceğini öngörmekteyim.

Öngörülerim bağlamında bakanlığını bu yıl için göz ardı ettiği iki husus bulunmaktadır:
1- Özre bağlı yer değiştirme ile meydana gelecek olan öğretmen sirkülasyonu. Buna paralel, bazı illerde ortaya çıkacak öğretmen norm açıkları. Bu açıkların ise ücretli öğretmenlerle doldurulacak olması. Yani, 2.dönemde, 1. Döneme nazaran bazı illerde görevlendirilen ücretli öğretmen sayısının artışı.

4+4+4 sisteminin bazı alanlarda norm açığı ortaya çıkarması ve ihtiyacın bazı illerde had safhada oluşu ve ihtiyacın eğitim fakültesi ücretli öğretmenlerle karşılanamamasından 4 yıllık fakülte mezunları dışında da ücretli öğretmen görevlendirilmesinin yapılmasıdır ki bu eğitimdeki kaliteyi yerle bir, yeksan edecektir.

İkinci müjdeyi, yukarıdaki iki hususu avlayacak olan bakanımız Sayın Nabi AVCI'nın dilinden almak ümdiyle... Saygılarımla... Yahya ASLAN  kamuajansı