Antalya’da iş kadını S.K., duygusal birliktelik yaşadığı E.K. ile ortak açtıkları iş yerinde yaşanan anlaşmazlık sonucu 15 gün sonra ayrıldılar. Ancak E.K.’nin mahrem görüntülerini internete sızdıracağı iddiası üzerine S.K. polise şikayette bulundu.

Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan 'şantaj' ve 'özel hayatın gizliliğini ihlal' davasının son duruşmasında ‘görevsizlik’ kararı verilerek dosya, Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi

E.K. hakkında, 'şantaj' ve 'özel hayatın gizliliğini ihlal' suçundan açılan dava, Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz sanık E.K. ifadesinde, suçlamaları kabul etmeyerek, "S.K. benimle 15 günlük ticari ilişki içerisine girdi. Sonrasında kendisi ile anlaşamadık. Bunun üzerine iş yerine yaptığım giderler karşılığında iki adet 50 binlik, 1 adet 14 binlik  toplam 114 bin lira tutarında 3 senet verdi. Senetler, vadesi geldiğinde ödenmediği için icraya koydum. Senetleri istedi ve beni şikayet edeceğini söyledi. Asıl mağdur benim" dedi.

Sanık avukatı da müvekkili ile şikayetçi arasında iş ilişkisi yaşandığına dikkat çekerek, "Müvekkilimin kamera kayıtlarından haberi yoktur. Kamera kaydını müşteki çektirmiş ve dosyaya eklemiştir. Sanığın müştekiyi tehdit ve şantajda bulunacak bir nedeni yoktur. Zaten her şey müştekinin kendi el yazısıyla yazmış olduğu protokolde açıkça belirtilmiştir" diye konuştu.

KADIN DERNEKLERİ DESTEK VERDİ

Kadın derneklerinin destek verdiği S.K. ise ifadesinde nakit sıkıntısı yaşadığı için E.K.'yi yüzde 50 payla ortak yaptığını söyledi. S.K.,“İş yerime yaklaşık 50 bin liralık tadilat masrafı yapıldı. E.K. bunun 20 bin lirasını ödedi. Hatırladığım kadarıyla E.K.'ya 30 bin lira borçluyum. Sonrasında aramızda anlaşmazlık doğdu. Dükkana getirmiş olduğu birtakım malzemeleri 4 adamı ile birlikte gelip aldı. Ben de şikayetçi oldum. Daha sonra elindeki görüntülerle bana geldi. Ben de görüntüler ortaya çıkmasın diye ilk şikayetimden vazgeçtim. Senetler ile protokolü imzalamak zorunda kaldım. Kendisinden davacı ve şikayetçiyim" dedi. Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, “Her ne kadar sanık hakkında zincirleme şekilde şantaj ve özel hayatın gizliliği suçlarından kamu davası açılmış ise de sanığın katılan ile ilişkisinin internet ortamında yayacağını ve ailesine göndereceğini söyleyerek katılandan 3 adet senet aldığı iddiası edildiğinden, sanığın TCK'nın 148/2-1 maddesinde düzenlenen 'yağma' suçunu oluşturabileceği, bu suçun yargılama ve delilleri tartışma görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğu anlaşılmıştır" dedi.