Fen Edebiyat Mezunları müzeye mi gitsin?

Fen Edebiyat Mezunları müzeye mi gitsin?

Biliyor musunuz? Türkiye'de bir çocuk sayısal zekâya sahipse hayata 1-0 yenik başlar.

Nereden mi çıktı? Şu olan bitene aklı selim bakın, net sonuç bu!
 
Geçen yıl mezun olup üniversite sınavına giren 539.465 lise öğrencisinin 165.748'i Mat. Fen tercihi yapmış sayısal zekâya sahip gençler (her üç çocuktan biri).
 
Liselerdeki yaklaşık 700 bin öğrenci sayısal zekâya sahip olduğu için kariyer yolu kapalı.
Yüz binlerce üniversite mezunu bağırdı çağırdı anlatmaya çalıştı “ Türkiye'nin istihdam politikası yanlış” dedi ama bürokrasi bildiğini okudu.
 
Fen Ed. Fakültesi mezunları inşaat sektörüne amele, pazara limoncu, kebapçıda garson olmak için mi okudular? Mezunlarının iş bulamadığı veya hakir görüldüğü fakültelerde kimse okumaz! Devletimiz Fen Ed. Fakültesi mezununa kamuda ihtiyaç olmasına rağmen branş memurluğu vermedi ve -idarenin genel hizmetlerini mezunlar layığı ile yapabilmesine rağmen- tercih edebilmesi için gerekli tek kod 4001 alımlarını azaltarak itibarsızlaştırdı. Suçları sorulduğunda da matematik çözebilme gösterildi.
 
Eskiden öğretmene, doktora, itibarlı meslekler gözüyle bakılır toplumda iyi yerlere gelmiş bilgili, okumuş değerli insan muamelesi yapılır, gururla da kız verilirdi! Devlet insanını değersizleştirmemişti…
 
Neyse ki mezunların mağduriyetini liseli anladı ve Fen, Fen Edebiyat Fakültelerini kimse tercih etmemeye başladı. Sonuç: kontenjan azlığından kapanma sürecine girince idari sistem yavaş yavaş silkinmeye başladı. Ama adımlar hâlâ yanlış atılıyor.
 
YÖK şimdilerde Fen Ed. Fakültelerinden kaçışı durdurmak için çalıştaylar yapıyor, bir yandan da Bakan Nihat Ergün Fakülteleri kapatma fikrini ileri sürüyor…
 
Merak ediyorum Türkiye'de pozitif bilimleri kapatıp Orta Çağ Avrupa'sının Skolâstik Düşüncesini getirmek bize ne kazandıracak? Eleştiri yok, sorgulama yok, en doğrusunu hep kalıpları yaratanlar bilir. Bu yanlış adımların gençlikte eksilttiği “geleceği” kim telafi edecek? Bir fikri olan var mı?
 
Tarihte birçok Türk devleti bu yüzden yıkılmadı mı? Övündüğümüz Uluğ Bey (Astronomi), Harezmi (Matematik) gibi dünyanın “vay be” dediği bilim adamları niçin sadece müzede yaşıyor? Müzedeki Türk bilim adamlarının posterlerinin yanına ayna koyma vakti gelmedi mi?
 
Türkiye'nin, yanlış yollardan geçip, hırpalanıp kan kaybettikten sonra doğruyu öğrenme lüksü artık yok. Fen Fakültelerinin Galileo mücadelesi bitsin artık. Temel bilimlere hak ettiği değer verilsin. Eskiden olduğu gibi Genel İdare Hizmetlerinin yürütülmesinin tüm üniversite mezunlarına açık hale getirilmesi, 4001 kodu ile alınması ve branş atamalarının arttırılması lazım. Aksi halde KPS Sınavında her 100 üniversite mezunu rakibinden 97'sini geçmiş, 16 yıllık eğitim hayatında başarılı olmuş, istihdam politikasının değişeceğini bilmeyen Fen, Ed. Fak. öğrencisi ve mezunu yüz binlerce genç öyle bir mağdur olacak ki bu bedduanın altından kimse kalkamayacak! Genç bir neslin umutları, doğruya inançları ve en önemlisi gelecekleri yıkılıyor. Göz göre göre…
Ayşenur Yazıcı
Yurt Gazetesi

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.