Canan Karatay haklı çıktı

Canan Karatay haklı çıktı

Canan Karatay haklı çıktı

Prof. Dr. Canan Karatay, koronavirüsten korunmak için gargara önerdi. Ancak linç edildi. Karatay yılmadı, neden gargara önerdiğini, sözlerinin nasıl çarpıtıldığını tek tek anlattı İşte Canan Karatay’a göre gargara Covid-19’dan nasıl koruyor sorusunun cevabı Koronavirüs salgının ilk döneminde virüsten korunmak için, kelle paça çorbası için “önerisinde bulunan Prof. DR. Canan Karatay, gelen tepkiler üzerine bir süre kenara çekildi. Ardından tekrar ortaya çıkıp, “Koronadan korunmak için gargara yapın” dedi. Yine eleştiriler yükseldi. Ancak kısa süre sonra dünyanın pek çok saygın kuruluşundan koronavirüsten korunmak için gargara önerisi geldi. Canan Karay, koronavirüsten korunma yollarını Sözcü yazarı Yılmaz Özdil’e açıkladı. Yılmaz Özdil de “Karatay’ın gargara demesi ciddi bir iştir, gargaraya getirmeyelim lütfen” diyerek o önerileri köşesine taşıdı. İşte Canan Karatay’ın Yılmaz Özdil’e gönderdiği koronadan korunma öneriyle ilgili mektup.


Korkaklarla dolu Türkiye’nin en cesur insanlarından biri, hiç şüphesiz Profesör Canan Karatay… Onca saldırıya, onca linç kampanyasına rağmen, sözlerini çarpıtmalarına rağmen, söylemediği sözleri sanki söylemiş gibi yazmalarına rağmen, asla geri adım atmıyor, görüşlerini ısrarla dile getirmeye devam ediyor. En son çıktı, “gargara yapın” dedi. Bunu koronavirüse karşı bir tedavi yöntemi olarak değil, tıpkı maske gibi, koruyucu önlem olarak söyledi. Her zamanki gibi sözlerini çarpıttılar, gargarayla tedavi olur mu filan diye alay etmeye çalıştılar, Profesör Canan Karatay’ın söylediklerini gargaraya getirmeye çalıştılar. Hatta “halk Karatay’ın yalan söylediğini biliyor” bile dediler

Profesör Canan Karatay, işte bu konuyla alakalı olarak bana bir e-posta gönderdi. “Neden yalan söylemediğimi bilimsel veri ve gerçeklerle açıklamak istiyorum” diyor. Buyrun okuyalım… “Gargara yapın dedim. ‘Yalan söylüyor’ diyenlere, neden yalan söylemediğimi bilimsel veri ve gerçeklerle açıklamak istiyorum. Corona-19 damlacık yoluyla bulaşıyor. Bunu bilmeyen duymayan kalmadı. Damlacık yoluyla bulaşmak demek, ağız, burun, boğaz yolu ile bulaşmak demektir. Yani, bir kişinin hastalanması, yani virüsün vücuda girebilmesi için önce AĞIZ BURUN BOĞAZ kapılarından vize alması ve geçmesi gerekmektedir. Bunun lamı cimi yoktur. Ellerin yıkanması bu nedenle son derece önem kazanmaktadır. Sık sık ellerimizi ılık su ve zeytinyağlı sabunla yıkmamız bu nedenle önemlidir. ‘Ellerinizi ağzınıza, yüzünüze ve burnunuza sürmemelisiniz’ dememizin asıl nedeni, ellerimizde yaşayan virüs ve bakterilerin, ağız, burun ve boğaz mukozasını, virüs ve bakterilere maruz bırakmamak içindir. Oldukça önemli bir uyarıdır!

Dezenfektanlar ve anti-bakteriyel sabunlarla elleri yıkamak, ellerde bulunan ve cildimizi koruyan mikrobiyomları da öldürdüğü için, gerek cildimize, gerek tüm vücudumuza zarar vermektedir. Elleri sık sık sabunlu su ile yıkamak en doğal, ve en doğru, ve en kesin, ve en ucuz, ve en kolay yöntemdir. Elleri yıkama, virüs ve bakterilerin sayısını azaltarak, bulaşma gücünü zayıflatıyor, virüslerin virülansını, yani, hasta yapabilme olasalığını zayıflatıyor, önlüyor. Bu nedenle, salgın başladığından beri sürekli olarak BÖYÜK OTORİTELER tarafından el yıkama öneriliyor

Başta Covid-19 virüsü olmak üzere, tüm virüs ve bakteriler, damlacık yoluyla, AĞIZ-BURUN-BOĞAZ’a girerek mukozalara yerleşirler. Mukozalara yerleştikten sonra, 3-4 gün süre ile orada kendilerine gelmeye çalışırlar, yani kuluçla devri yaşarlar. 3-4 gün geçtikten sonra, yeni ve yabancı ortama adapte olup, toparlanıp güçlendikten sonra hücrelerin içine girmeye başlarlar. Hücre içinde ve çekirdeğinde bulunan materyelleri kullanarak, çoğalmaya başlarlar. Bu süre 3-4 gün kadardır

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum